18 Eylül 2023 Pazartesi

"DANSA DAVET" JEAN TEULÉ

 





"DANSA DAVET" JEAN TEULÉ


Her insanın hayatında içinden çıkamadığı anlar olur. Baş edemediği duygular ve bir türlü üstesinden gelemediği işler. Peki insanın bütün bunlara tepkisi ne oluyor? Kendimizi çıkmazda hissettiğimizde ne yapıyoruz? Herkesin yöntemi farklıdır mesela yoksulluk ve açlık Strasbourg halkını dans etmeye sürüklüyor. 

Açlıktan bebeğini yememek için nehre atan "doğuran kadın" ile başlıyor eser. Şehirdeki açlık yoksulluk öyle bir raddeye ulaşmıştı ki insanlar artık ellerindeki her şeyi yemeye başlamıştı. İşleri için olan atlarından kendi evlatlarına kadar her şeyi yiyorlardı. Ama herkes bu durumda değildi. Halkın tam tersine bolluk içinde yüzen "cennet satıcıları" da aynı toplumda yaşıyordu ve halkın bu halinin Tanrı' nın cezası olduğunu söyleyip bir yardımda bulunmuyorlardı. Böyle bir felaketin kendi dönemine denk gelmesinden yakınan Başkan da ne yapacağını bilmez haldeyken, durumu hekim ve piskoposlarla çözmeye çalışır. Ama nafiledir bütün çabalar. Hekimler ve piskoposlar çok farklı şeyler söylemektedirler. Hekimler bunun nasıl bir hastalık olduğu konusunda teşhis koymada tereddüt ederken her şeyi bildiklerini iddia eden piskoposlar kendilerinden çok emin bir şekilde bunun Tanrı' nın cezası olduğunu şeytana uymak olduğunu söylemekten başka bir şey yapmıyorlardı.

Son çare olarak hekimlerin tavsiyesi üzerine halkı hasta olan ve olmayanlar olarak ayırıp hasta olanlara tedavi yöntemi denemeye karar verirler. Ama ne yazık ki bu da çözüm değildir. Günlerce hiç durmadan dans eden insanlar iskelet gibi görünmeye başlamışlar eski hallerinden eser kalmamıştır. Olanları artık idare edemeyen başkan da bu hastalığa yakalanır oysaki kendisine hiç bulaşmayacağını düşünmekteydi. 

Denenen onca yöntem, açlıktan ölen onca insan ve yakılanlar... Umudun tükendiği tam o anda yağan yağmur, yeni bir başlangıç oluyor... Yazarın da dediği gibi, "Bir mutluluk asla tek başına gelmez". Öyle de oluyor rahibe manastırları yiyeceklerini paylaşmaya başlıyor, fıçılarca biralar hiç olmadık fiyatlarla satılmaya başlanıyor. Her ne kadar kentte  her şey normale dönmüş gibi görünse de annelik suçu işleyen 'doğuran kadının' mahzunluğuna hiçbir şey derman olamaz...

Bu vakadan elli dört yıl sonra Aziz Bartolomeus Yortusu katliamı yaşanır.



"günahların mide bulandırıcı dansı"

"dans etmek, bir çığlığı susturmak mı? "



Sizin kitap hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Drakula 'BRAM STOKER'

Drakula: Karanlığın İçinden Gelen Bir Aşk ve Dehşet Hikayesi “Kan sadece yaşam değildir… Ruhun kendisidir.” 📖 – Bram Stoker, Drakula 🎩 ...