9 Ekim 2022 Pazar

ÖLÜ OZANLAR DERNEĞİ "N.H. KLEINBAUM"

 



ÖLÜ OZANLAR DERNEĞİ 

1988 yılında yayımlanan ve N.H.Kleinbaum tarafından kaleme alınan Ölü Ozanlar Derneği; günümüzde dahi karşımıza çıkabilecek karakterlere ev sahipliği yapıyor.


Çocuklarının iyi, sıkı ve en önemlisi kendi istedikleri gibi eğitilmesini isteyen aileler için neredeyse mükemmel bir okulda geçiyor hikayemiz. Çocuğunun en iyi üniversiteye gitmesini isteyen aileler bu okulu tercih ediyor, çocuklarının ne istediğine bile bakmaksızın onlar için en iyisinin bu olduğuna inanarak çocuklarını bu okula gönderiyorlardı. Onlar için çocuklarının kararlarının pek de bir önemi yoktur. Önemli olan kendi düşündükleridir. 

Yeni bir okul yılında okula aileleri tarafından en iyi meslek, en iyi üniveriste, en iyi eğitim için gönderilen bir grup öğrenci eğitime başlamıştı. Başarının disiplin onur gelenek ve mükemmelik olduğunu düşünen Müdürlerinin konuşmalarını dinliyor ve yeni okul yılı için heyecanlanıyorlardı. Ailelerinin yüzünü kara çıkarmamalı ve onların istediği yere gelmeleri gerekiyordu. Okuldaki tüm hocalar da böyle düşünüyordu, birisi hariç: Mr.Keating. O eğitimin böyle hayalleri yıkıcı bir disiplin olmaması gerektiğini düşünüyordu. Çocukların sadece ezber yapmasını ve bir şeyler üzerinde düşünmemesini doğru bulmuyordu. Eğitimini de çocuklarının düşünmesine, araştırmasına ve keşfetmesine yönelik yapıyordu. Okuldaki eğitime çok aykırı olan bu durum hemen müdürün dikkatini çekti ve birkaç kez Mr. Keating ile konuşmayı denediyse de Mr. Keating, yürüdüğü yolda kararlıydı.

O yılın yeni öğrencileri Neil, Charlie, Knox, Cameron, Meeks, Pitts ve Todd çok iyi anlaşıyorlardı. Ama Todd biraz çekingendi taki Mr. Keating 'in kendi yazdığınız şiiri okuma dersine kadar.Mr. Keating cesaretlendirmişti onu. Artık kendisini daha iyi hissediyordu. Ama neredeyse hepsinin ortak bir sorunu vardı. Aldıkları kararlar kendilerine ait değildi. Katıldıkları kulüpler bile hocalarının ve ailelerinin isteği üzerine seçilmişti. Bu durum onların canını sıkıyordu bir şeyler yapmaları gerektiğini düşünüyorlardı. Karşılarına fırsat çıktığı zaman kendi kararlarını vereceklerdi. Tam o sırada bir oyuncu seçmelerini duyan Neil, seçmelere katılmaya karar verir. Bunu duyan babası ise tıp fakültesini bitirip kendi ayaklarının üzerinde durana kadar böyle şeyler yapmasını istemez ve tiyatrodan ayrılmasını ister.  Neil istemeyerek de olsa tamam der.Ama asıl istediği bu değildir. Bu onun hayatıdır ve kendi istediğini yapmak istemektedir. 

Bir kez olsun risk alıp kendi kararının vermek isteyen Nail oyuncu olma isteğine karşı koyamaz ve tiyatro seçmelerine başvurur. Arkadaşlarıyla hazırlanır ve kabul edilir.Oyuna gider ve muhteşem bir performans sergiler. Oğlunun oyunda oynadığını gören baba ise adeta çıldırır ve oğlunu okuldan alır. Neil o gece uyuyamaz ve babasının odasında bir mektup yazdıkatan sonra babasının silahııyla kendisini vurur. Neil ölmüştü. Ailesinin yaptığına dayanamayıp intihar etmişti. Bu durumu arkadaşı  Todd şöyle anlatıyor: 'Her ne kadar tetiği Neil çekmiş olsa da onu öldüren babasıdır'.

Bazen çocuklarımız için en iyisini bildiğimizi düşünürüz.Peki bu düşündüğümüz ne kadar doğru? Onun hayatını onunun yerine yaşamak ne kadar mantıklı? Onun kararlarının aslında sizin kararınız olması ya da sizi mutlu etmek için alınmış bir karar olması ne kadar kabul edilebilir? 

Bizleri her sayfasında tekrar tekrar düşünmeye iten "Ölü Ozanlar Derneği" kararlarınızı ve hayatınızı tekrar sorgulataktır.


İyi Okumalar 


"mükemmellik sıkı çalışmayla olur."

"hepimiz sınırlı sayıda ilkbahar, yaz ve sonbahar yaşayacağız..."

"kişi eğer kendine güvenle hayallerinin peşinden giderse beklenmedik bir başarıya ulaşacaktır."

2 Ekim 2022 Pazar

MİHAİL BULGAKOV "KÖPEK KALBİ"


 KÖPEK KALBİ

Doktor ve aynı zamanda yazar olan Sayın Bulgakov'un en çok konuşulan yapıtı olan "Köpek Kalbi", bizi acabalarla dolu bir dünyaya sürüklüyor.

Bir sokak köpeğinin gözüyle anlatımına başlayan eser zamanla hakimiyeti yazarın eline bırakıyor. 

Bir doktor, köprü altında  belinden altı yanmış acı içinde kıvranan sokak köpeğine neden sahip çıksın ki? Ona yaptığı bu iyilik bir karşılık mı bekliyordu yoksa? Okurken her sayfasında aklınızda  yeni bir sorunun doğuşuna engel olamayacaksınız.

Doktor,köprü altındaki köpek Şarik'e iyi bakmış onu ameliyat etmiş ve onun iyileşmesine yardımcı olmuştu. Bu bakımdan pek memnun olan Şarik ise uslu bir köpek olup evdekileri mest etmiştir. Bir gün doktora bir telefon gelir ve her şey değişir. İnsan hipıfizi ve er bezleri Şarik'e nakledilecekti o gün. Çok riskli bir ameliyattı. Şarik ölebilirdi. Ama direndi. Doktorun da ilaçlarının yardımıyla Şarik hayata tutundu ama bazı değişiklikler vardı onda. İnsan gibi arka iki ayağının üzerinde yürüyor, küfürler ediyor ve hatta yerlere tükürüyordu. Dış görünüşü de zamanla insana benzeyen Şarik doktorun beklediği deneyin amacı dışına çıkmıştı. Doktor bu deneyde sadece hipofizin geçleştirici etksini araştırmak istiyordu ama fark etti ki hipofiz dış görünüşümüzü belirliyordu. Bu büyük bir keşifti.

Bu inanılmaz ameliyat yeni bir insan yaratmıştı. Şarik artık bir insan gibi yürüyor, bir insan gibi  giyiniyor  ve bir insan gibi iletişim kuruyordu. 

Ama hala bazı köpek iç güdüleri vardı. İnsanları ısırıyor ve kedileri sevmiyor onları canice katleddiyordu. Hatta bunu yapabileceği bir işe bile başlamıştı. Bu durumdan memnun olmayan bilim insanı doktor ve arkadaşı  ne yapacakları üzerinde uzun uzun düşündüler ve en sonunda Şarik'i tekrar ameliyat etmeye karar verdiler. Bu zaman aralığında evden kimsenin çıkmasına izin vermeyen doktor 10 gün sonra kapılarını polise açtı. Evdeki insanları öldürmekle suçlanmıştı. O sırada herkes odalarından çıktı ve odadan çıkma sırası Şarik'teydi. Artık hemen hemen bir köpeğe benzer görünümüyle kapıda beliren Şarik'i görenler şaşırmıştı. Doktor her şeyi eski haline getirmişti. Şarik yeniden bir köpekti ve her şey yolundaydı.  


"..sevecenlikle efendim. yani canlı varlıklara yaklaşırken mümkün olan tek yöntemle."

" yemek alengirli iştir.. yemek masasında tıp konuşmayacaksın..."

"Acele etmeyen her şeye yetişir

 

 

 

Drakula 'BRAM STOKER'

Drakula: Karanlığın İçinden Gelen Bir Aşk ve Dehşet Hikayesi “Kan sadece yaşam değildir… Ruhun kendisidir.” 📖 – Bram Stoker, Drakula 🎩 ...